Türkiye’deki iktidar partisinin seçimleri kazanmaması için rejim istihbaratının sunduğu öneriler nelerdir?

Esed, Kürt ve Alevi oylarının hangi partiye gitmesini istiyor?

Türkiye başkanlık seçimlerinde rejimin adayı kimdir?

Birleşik Arap Emirliklerinin Türkiye’deki muhalefet partilerine desteğinin aslı nedir?

“Mir’at Suriye / Suriye Aynası” adlı internet sitesi Türkiye seçimlerini analiz eden ve gelecek oylama işlemi hakkında belirli önerilerde bulunan Esed rejimine ait Hava İstihbarat Yönetiminden çıkan sızdırılmış bir belge yayımladı. 

Belgenin yayımlandığı “Mart 2018” tarihe bakılırsa, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parlamento ve başkanlık seçim tarihini, içinde bulunduğumuz Haziran ayının yirmi dördüne çekme kararını almadan önce, yapılması planlanan Türkiye seçimlerinin eski tarihine “2019” göre hazırlanmıştır.

Belge, Türkiye seçimleri ile ilgili “iki müzekkerenin” özetini içermektedir. Belgede zikredildiğine göre bunlardan birisi Suriye rejimi ile Türkiye arasındaki ilişkiler kesilmeden önce rejimin Ankara büyükelçisi olan Nidal Kablan tarafından, diğeri de Esed rejiminin koyu savunucusu ve Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisinin yönetimine karşı olan “Hüsnü Mahalli” adlı Suriye asıllı Türk gazeteci tarafından hazırlanmıştır.

Hava İstihbarat Birimine bağlı “Mekteb ed-Dirasat / Araştırma Ofisi” tarafından yayımlanan belge, adı geçen iki müzekkereye istinaden Türkiye’deki seçimlere katılan tüm siyasi güçlere değinip yönelişlerine göre onları sınıflandırıyor. Bu sınıflandırmada Esed’in tarzını görmek mümkündür; zira o kendisine karşı olanları dini veya kavmiyetçi aşırılıkla nitelerken, Türkiye’deki tüm muhalefet partileri ile ilgili yaptığı gibi kendisine siyasi destek veren güçleri ise ilericilik ve itidal ile nitelemektedir.

Hava İstihbaratının belgesine göre Kablan ve Mahalli’nin hazırlamış oldukları her iki müzekkere de rejim başkanı Beşşar Esed’in çalışma ofisine gönderildi. 

Belge, Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisinin gelecek seçimlerde hezimete uğrayabileceği “müjdesini” vererek bazı önerilerde bulunuyor:

Belediye Seçimlerine Yoğun Katılım Göstermeyin:

Belge, muhalefet seçmenlerine 2019 Mart ayında yapılması planlanan belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmamaları tavsiyesinde bulunuyor; zira Kablan ve Mahalli’nin tavsiyelerine göre Erdoğan’ın partisinin bu seçimleri kazanması Erdoğan taraftarlarına aşırı güven verecek, öte yandan bu durum muhalefetin taraftarlarını aynı yılın Kasım ayında yapılacak olan başkanlık ve parlamento seçimlerine katılmak için seferber edecektir.

Rejimin iki uzmanının tavsiyesine binaen belge, muhalefetin Erdoğan karşısında tek bir başkan adayı üzerinde birleşmelerini hoş karşılıyor, daha sonra muhalefetin tek bir aday üzerinde anlaşamaması bu durumun gerçekleşmesini engelliyor.

Türkiye’yi yıkmak için Devlet Bahçeli’nin partisini yıkın:

Hava İstihbaratının belgesinde dikkat çeken husus ise, rejimin iki uzmanının ilk defa Adalet ve Kalkınma Partisi dışında bir partiyi hedefe koyma isteğidir. Nitekim adı geçen belge, Türk siyasi sistemi parlamenter sistemden başkanlık sistemine çeviren anayasa değişikliği için yapılan referandumdan beri Erdoğan’la ittifak kurma kararı alan Türk tecrübeli siyasetçi Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki muhalif Milliyetçi Hareket Partisini “yıkmayı” tavsiye ediyor.

Ve bu amacı gerçekleştirmek için – belgeye göre - gazeteci Hüsnü Mahalli Milliyetçi Hareket Partisinden ayrılan “İyi” partiyi desteklemeye çağrıda bulunuyor; bu şekilde Erdoğan ittifakına oy verecek olan seçmen kitlesini muhalefetin kurduğu ittifakın tarafına çekme amaçlanıyor.

Ve bu bağlamda belge, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisini kastederek “aşırı İslamcı ve kavmiyetçi” diye adlandırdığı ittifaktan sakındırıyor. Aynı zamanda “Ülkücüler” olarak bilinen milliyetçi gençliğe odaklanmayı ve onların oylarının “İyi” partiye kayması gerektiğinin üzerinde duruyor. Belgeye göre bu durum birçok amacı gerçekleştirmiş olacaktır; bunlardan birisi Milliyetçi Hareket Partisinin meclise girme hakkının ortadan kalkması ve dolayısıyla Erdoğan’ın başkanlık ve milletvekili seçimlerinde hezimete uğraması, yine “Türkiye Devletinin kurumlarının zayıflatılması ve Türk sosyal dokunun parçalanması” diye nitelediği bir durumun gerçekleşmesi.

Belgeye göre gazeteci Hüsnü Mahalli, milliyetçi gençliği kazanmanın milliyetçi akımın tamamını “Suriye Arap Cumhuriyetine dost güçlerin kampı” diye adlandırdığı bir kampa yönlendireceği üzerinde duruyor.  

Esed, Kürt oylarının kime gitmesini istiyor?

Belge Kürt seçmenlerine yönelik bazı tavsiyelerde bulunmayı da ihmal etmiyor; nitekim Nidal kablan Kürt seçmenleri arasında dindar kitlenin muhalefete oy vermesi için İran’ın “İslami yönelişli bir parti” olan Erdoğan’a muhalif Saadet Partisini desteklemesini öneriyor. 

Alevilerin Oyları:

Özellikle Arap asıllı olan Alevilere gelince, burada gazeteci Hüsnü Mahalli “kendisi Sünni asıllıdır”, “İyi” parti ve adayı Meral Akşener’e oy vermeleri için onları yönlendirmeyi öneriyor. “Caferi Mezhebe tabi olanlar” olarak nitelendirdiği bu Alevilere her zamanki gibi, merkez komitesinin Türk alevi siyasetçilerin kontrolünde olan Cumhuriyet Halk Partisine oy vermemelerini tavsiye ediyor.

Birleşik Arap Emirlikleri de bu komplonun içinde:

Hava İstihbaratının belgesinde Türkiye aleyhine olan bu komploda Birleşik Arap Emirliklerinin de adı geçiyor. Belgeye göre Nidal Kablan, Abu Dabi’ye yakın Avrupalı işadamlarının Meral Akşener ve partisini desteklediklerine işaret ediyor. 

Kablan ayrıca rejim başkanına Akşener hakkında detaylı bir çalışma sunmuştur.

Esed’in adayı Akşener’dir:

Hava İstihbaratının belgesine ve rejime sunulan çalışmaların özetine bakıldığında, Türkiye konusunda uzaman Esed’e yakın çevrelerin tutumu, Suriye halkına yönelik toplu katliamlarında Esed rejimini destekleyen, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yönelik sürekli kışkırtmalarda bulunan, adlarını lekelemek için medya aracılığıyla kampanyalar düzenleyen, onları ülkeden kovmak için hiç durmadan provokasyon yapan, Alevilere mensup Türk siyasetçilerin karar mekanizmasını ellerinde tuttukları ve laik Kemalist eğilimleri olan Cumhuriyet Halk Partisini destekleyen Esed rejiminin tarihi tutumunun aksine “İyi” parti ve lideri Meral Akşener’i destekleme üzerinde duruyor.

Esed’in Türkiye üzerinde, Türk siyasetçilerin beklediğinden fazla etkisi var:

Türk siyaset ve medya çevrelerini takip eden bir kişi, bu çevrelerin Esed’i, istihbaratını ve onların Türkiye sahnesine etki etme gücünü küçümsediğini görür.

İşbu Esed’i küçümseme durumu, eskiye dayanmaz ve siyasi ve psikolojik nedenleri var. Zira Türkler genel olarak düşmanlarının Esed boyutunda olmasını reddederler ve daha çok Türkiye’nin Amerika ve büyük devletlerin hedefinde olduğu üzerinde dururlar. Ankara’nın en tehlikeli düşmanlarından birisi olan PKK’nın Hafız Esed tarafından kurulduğu kesinleşmesine rağmen, Türk medyası bugüne kadar, ister Suriye devriminden önce olsun, isterse sonra olsun, Esed’in bölücü terör örgütünü desteklediğini görmezden gelir. 

Suriye devrimi başladıktan kısa süre sonra birçok lideri rejim zindanlarından salıverilen Işid’le ilgili olarak da, Esed tarafından çok iyi bir şekilde yönlendirilen bu tarz örgütlerin oyunları çerçevesinde, geçen yıllar göstermektedir ki bu örgüt Esed rejimine ilişmeden patlatma eylemleriyle daha çok Türkiye’yi hedef almaktadır.

Türkiye’deki partilerle ilgili olarak da Esed rejimi, kendisini destekleyen Alevilerin yönettiği en büyük Türk muhalefet partisi olan CHP’nin kararlarına güçlü bir şekilde etki edebilir. Alevilere karşı mezhep taassubu güttüğü ithamına maruz kalmaktan çekindiği için Türk medyası tam da bu konuya değinmekten kaçınır.

Suriye ve geleceği üzerine olan etkisi belki de bizzat Türkiye üzerine olan etkisinden daha fazla olan bu Parlamento ve başkanlık seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte karar sadece Türk seçmeninin elindedir.

Sızdırılan belgenin fotoğrafları